Rahim Kanseri
RAHİM (ENDOMETRİUM) KANSERLERİ
Rahim kanserleri, rahim içini döşeyen tabakanın hücrelerinden kaynaklanan kadınlarda en sık görülen kanserler arasındadır. Rahim kanserleri bazen uterus kanseri olarak da adlandırılabilir. Fakat uterusta kanser gelişebilecek kas veya miyometrial hücreler gibi başka hücreler de vardır. Bunlar çok daha az görülür ve Sarkomlar olarak adlandırılır.
Rahim kanserleri genellikle erken evrede tespit edilebilir. Çünkü sıklıkla menstrüel periyotlar arasında veya menopoz sonrası vajinal kanama şeklinde belirti verir. Eğer endometrial kanser erken tesbit edilirse rahimin (uterusun) cerrahi olarak çıkarılması kanseri tedavi eder. Rahim kanserleri gelişmiş ülkelerde en sık görülen jinekolojik kanserlerdir. Görülme sıklığı 12.9/100.000 ve ölüm oranı ise 1.7-2.4/100.000’dir. Her yıl dünyada 290.000 kadın rahim kanseri tanısı almaktadır.
SEMPTOMLAR (BELİRTİLER):
Rahim (endometrium) kanserlerinin çoğu adetlerin kesildiği dönemde menopoz sonrası (postmenopozal) kadınlarda meydana gelir.
- Menopoz sonrası (postmenopozal) dönemde kanama
- Adet kanamalarının fazla olması ve uzun sürmesi
- Pelvik ağrı
- İlişki sırasında ağrı
- Anormal kanlı akıntı
- Kilo kaybı
NEDENLERİ:
Sağlıklı hücreler, vücudun normal fonksiyon görmesi için belli bir düzende büyür, bölünür ve ölürler. Ancak bazen hücreler değişiklere uğrayabilir ve büyümesi kontrol dışına çıkabilir. Bu hücreler yeni hücre gerekmediği halde bile bölünmeye devam ederler. Bu anormal bölünme komşu dokuları istila-tahrip eder ve hatta vücudun diğer bölgelerine yolculuk edip büyümeye devam eder. Rahim (endometrium) kanserlerinde, kanser hücreleri uterusun içini döşeyen tabakada gelişir. Bu kanser hücreleri niye gelişir tam olarak bilinmiyor. Ancak estrojen hormonunun endometrium kanserinin gelişiminde rol oynadığı düşünülüyor. Ayrıca endometrium hücrelerinde kanser geliştiren gen değişikleri üzerinde de araştırmalar devam ediyor.
RİSK FAKTÖRLERİ:
Yumurtalıklarıdan (overlerden) iki ana hormon salgılanır: Estrojen ve Progesteron. Bu iki hormon arasındaki denge adet döngüsü (mentrüel period) sırasında değişir. Döngünün erken döneminden itibaren endometrium kalınlaşır, eğer gebelik oluşmazsa kalınlaşan endometrium dökülür. Eğer bu iki hormon arasındaki denge endometriumun büyümesini stimüle eden estrojen lehine dönerse, kadında endometrium kanseri gelişme riski artar.
- Estrojen düzeyini artıran faktörler:
Adet (menstrüasyon) süresinin uzun olması: Eğer menstrüasyon erken yaşta başlar ( 12 yaşından önce) veya menopoz geç yaşta olursa endometrim kanseri riski artar. Ne kadar çok periyot, o kadar fazla endometriumun estrojene maruz kalması demektir.
Hiç gebe kalmamış olmak: Kesin olmamakla birlikte gebeliğin endometrium kanseri riskini azalttığı tahmin ediliyor. Gebelikte daha fazla estrojen salınıyor; ancak daha fazla da progesteron salgılanıyor. Artmış progesteron üretimi artmış estrojenin etkisini azaltabiliyor.
Ovulasyon düzensizliği: Ovulasyon aylık olarak yumurtanın overden atılması demektir ve estrojen tarafından düzenlenir. Düzensiz ovulasyon veya ovulasyonun hiç olmaması estrojene maruziyeti artırır. Ovulasyon düzensizliklerinin nedenleri arasında obezite ve polikistik over sendromunu sayabiliriz. Obezite ve Polikistik over sendromu (PCOS) tedavisi aylık ovulasyon ve menstrüasyonun restorasyonuna, dolayısıyla da endometrium kanseri riskinin azalmasına yol açar
Obezite: Estrojen kaynağı sadece overler değildir. Yağ dokusu da estrojen salgılar. Obezitede vücuttaki estrojen düzeyi artar ve sizi endometrium kanseri için riskli gruba sokar. Obez kadınlarda endometrium kanseri riski 3 kat artmıştır. Ancak zayıf kadınlarda da kanser görülebilir.
Yağlı Diyet: Bu tip diyet alışkanlığı obeziteye yol açtığı için endometrial kanser riskini artırabilir veya yağlı besinler direkt olarak estrojen metabolizmasını etkileyerek endometrial kanser riskini artırabilir.
Diyabet: Endometrial kanser diyabetli kadınlarda daha sık görülür. Çünkü obezite ile diyabet sıklıkla birlikte giderler. Ancak diyabet olup kilolu olmayanlarda da kanser riski yüksektir.
Estrojen replasman tedavisi: Estrojen endometrium büyümesini stimüle eder ve menopoz sonrası sadece estrojen tedavisi verilmesi kanser riskini artırır. Progesteron hormonu ile birlikte estrojenin kombine olarak verilmesi endometriumun incelmesine ve dökülmesine ve endometrium kanseri riskinin azalmasına yol açar.
Over Tümörleri: Overin bazı tümörleri estrojen kaynağıdır ve estrojen düzeyini artırır.
İleri yaş: Endometrium kanserlerinin büyük bir kısmı 55 yaşından sonra görülür
Meme veya over kanseri hikayesi olması:
Tamoksifen kullanılması: Meme kanseri olup tamoksifen tedavisi alan her 500 kadından birinde endometrium kanseri görülür. Tamoksifenin endometrium üzerinde estrojen benzeri etkisi vardır ve endometriumun kalınlaşmasına yol açar. Bu nedenle endometrium kanseri riskini artırdığından tamoksifen kullanan herkesin yıllık periodik pelvik muayenesinin yapılması gerekir.
Herediter Nonpolipozis colorektal cancer (HNPCC): Bu kalıtsal hastalıkta önemli bir DNA tamir geninde bozukluk vardır. Bu kalıtsal hastalığı olanlarda kolon kanseri ve endometrium kanseri görülme riski fazladır.
Bu risk faktörlerinin olması endometrium kanseri olunacak demek değildir. Ancak risk altında olunduğu ve olası bulgu ve belirtilere karşı duyarlı olunması gerektiği anlamını taşımaktadır.
TANI:
- Hastanın hikayesi alınır ve fizik/pelvik muayenesi yapılır.
- Transvajinal Ultrasonografi: Endometrium kalınlığı ve yapısı değerlendirilir.
- Biyopsi: Kesin tanı biyopsi ile konur. Bu endometrial biyopsi şeklinde anestezi gerekmeden ofis şartlarında yapılabilir. Eğer yeterli doku alınamadıysa dilatasyon ve kürataj yapılmalıdır. Bunun için ameliyathane şartları gerekebilir. Bütün endometrial tabakadan kazınarak örnek alınır ve patolojik incelemeye gönderilir. Kesin tanı bu dokuların mikroskop altında incelenmesi sonrası konur. Eğer endometrial kanser tanısı konursa hasta bir jinekolojik onkoloğa refere edilir.
- Tomografi, MRI veya PET: Daha sonra gerekirse hastalığın yayılımının değerlendirilmesi için ileri tetkikler yapılabilir. Sonraki aşama hastalığın evrelendirilmesidir ve hastalığın cerrahi tedavisi ile birlikte yapılır.
TEDAVİ:
Cerrahi: En sık kullanılan tedavi metodudur. Uygulanan cerrahi tedavide (histerektomi) uterus , overler ve tüpler çıkartılır. Ayrıca bölgesel lenf nodları çıkartılmalı ve çevre dokulardan doku örnekleri alınmalıdır. Ameliyatlar genellikle kapalı yöntemle laparoskopik ve robotik olarak yapılır. Hastaların büyük bir kısmının obez olduğu düşünülürse hastaların açık cerrahi yapılmadan kapalı yöntemlerle ameliyat edilmesi, hastalarda çok daha az komplikasyon ortaya çıkmasını ve kısa zamanda iyileşmelerini sağlar. Hastanın ilk cerrahisi en önemli olan tedavisidir ve mutlaka bir jinekolog onkolog tarafından yapılmalıdır. Yapılacak yetersiz bir cerrahi hastaların kanserden tamamen kurtulmasını önler. Ancak hastalığın yaygınlığına göre cerrahi tedavi bazen yeterli olmayabilir, ek tedavilere ( radyoterapi ve/veya kemoterapiye) ihtiyaç duyulabilir.
Radioterapi: Eğer cerrahi sonrası eldeki bulgular kanserin tekrarlama riskini gösteriyorsa cerrahi (histerektomi) sonrası radyasyon tedavisi verilir.
Hormon tedavisi: Eğer kanser vücudun diğer bölümlerine yayılmış ise yüksek dozlarda Progesteron, tümörün büyümesini durdurmak için verilebilir.
Kemoterapi: Kemoterapi kanser hücrelerini öldürmek için kullanılan ilaçlardır. Genellikle bu ilaçlar kombinasyonlar halinde kullanılır. Eğer kanser ileri evrelere ulaşmış ve başka organlara yayılmış ise kemoterapi kan yoluyla bu bölgelerdeki kanser hücrelerine ulaşıp bunları öldürmesi için verilir.
Tedavi sonrası hastalar düzenli aralıklarla takip edilir ve bu takipler sırasında fizik muayene, pelvik muayene, AC grafisi ve laboratuvar testleri yapılır. Endometrium kanseri erken tanı konduğunda tamamen tedavi edilebilen bir hastalıktır. Erken evrelerde hastaların 5 yıllık yaşam şansları yaklaşık % 95’dir.