Hamilelikte Karşılaşılan Durumlar

Gebelik boyunca pek çok fizyolojik, psikososyal ve duygusal değişiklikler meydana gelir. Bu değişikliklerim birçoğu gebelik esnasında meydana gelen hormonal değişimlere veya doğum ve bebeğin iyilik durumu ile ilişkili kaygılara bağlıdır. Bu değişiklerin bazıları; diş etlerinde kanama veya gingivit, reflü, konstipasyon, vajinal akıntı, variköz venler, hemoroidler, sırt ağrısı, bilekler, eller, yüz ve ellerin şişmesidir.

Tüm gebelerde bu semptomların ortaya çıkacağı kesin değildir ancak gebelerin bu semptomların bir kısmının gebelikte ortaya çıkmasının normal olduğunu bilmesi ve potensiyel olarak daha zararlı olabilecek komplikasyonların semptomlarına karşı dikkatli olmaları sağlanmalıdır.

Beslenme
Gebelikte gebenin kilo alımı bebeğin kilo alımı ile yakından ilişkili olduğundan takibi önemlidir. Az kilo alımı nutrisyonel faktörlerin araştırılmasını ve bebeğin gelişiminin değerlendirilmesini gerektirir. Fazla kilo, sıvı tutulumunu gösterebileceği gibi yeme alışkanlığının fazlalığını veya aktivitenin azalmasını işaret edebilir.

Gebelere bazı besin gruplarından uygun oranlarda yararlanmanın faydaları anlatılmalıdır. Bunlar; meyve-sebzeler, ekmek, makarna, pirinç, patates, et, balık, baklagil gibi proteinler, süt, yoğurt ve peynirdir. Ayrıca kendileri veya bebek için zararlı olabilecek besinler hakkında da bilgi verilmelidir. Bunlar; Camembert, Bire gibi yumuşak peynirler, ciğer ve ciğer ürünleri, pişmemiş veya az pişmiş hazır gıdalar, pişmemiş veya salam gibi işlem görmüş gıdalar, istiridye gibi çiğ kabuklu deniz ürünleri, köpekbalığı, kılıçbalığı gibi rölatif olarak yüksek oranda civa içeren ve fetusun sinir sistemini etkileyebilecek olan balıklardır.

Hastalara haftalık 2 orta boy kutu tondan daha fazla tüketmemesi önerilmelidir. Kafein alımı da günde 300 miligram ile sınırlandırılmalıdır. Kafein kahve, çay ve kolaların içerisinde bulunur.

Katı vejeteryanlarda B12 vitamini takviyesi gerekebilir. Diabet gibi özel medikal ilgi gerektiren
durumlarda veya hastanın beslenme takibini iyi yapamadığı durumlarda diyetisyen desteği
gerekebilir.

Gebelikte demir, folik asit ve D vitamini ihtiyacı iki katına çıkar. Gebelik süresince A vitamini
dışındaki tüm vitaminler ve minerallere olan ihtiyaç artar. A vitamini ihtiyacı belirgin olarak artmaz. Demir dışında bütün bu ihtiyaç dengeli bir beslenme ile karşılanabilir. Tüm gebelere 30 mg ferröz demir takviyesi önerilir. Adölesan gebelik, çoğul gebelik, yüksek miktarda sigara kullanımı ve ilaç/alkol kullanımı gibi risk faktörü olan gebelere vitamin/mineral takviyesi verilmelidir. Demir preparatları ile birlikte kırmızı et, yumurta, yeşil yapraklı sebzeler gibi demir içeren besinlerin yenmesi yönünde de hastalar bilgilendirilmelidir.

Alkol ve Sigara Kullanımı

Gebe olan veya gebe kalmayı planlanlayan bayanlara düşük riskini arttırdığından ötürü mümkünse gebeliğin ilk 3 ayında alkol içmekten uzak durmaları önerilmelidir. Hastalar alkol alımını sürdürmekte kararlı ise haftada 1 veya 2 defa 1 veya 2UK üniteden daha fazla almamaları öğütlenmelidir. Bir küçük bardak şarap (125ml) 1.5 UK ünitesine eşittir. Hastalara sarhoş olmanın veya 5 bardaktan fazla içki içmenin doğmamış bebek için zararlı olacağı anlatılmalıdır.

Hastaya ilk vizitte sigara içmenin veya pasif içici olmanın bebeğe zararları anlatılmalı hastanın ne kadar sigara içtiği sorgulanmalıdır. Bebeğin düşük doğum ağırlıklı doğabileceği veya preterm doğum yapabileceği açıklanmalıdır. Hastalara sigara bırakma yolları anlatılmalı sigarayı bırakamayan bayanlar azaltmaları yönünden yüreklendirilmelidir.

2004’te yapılmış olan bir Cochrane aratırmasında  sigarayı bırakmanın düşük doğum ağırlığını ve erken doğum oranını azalttığı ve ortalama kiloda 33 gr.lık bir artış olduğu görülmüş.

Kilo alımı
Gebelikte önerilen total kilo alımı 11-16 kilo arasında değişmektedir. Gebenin aylık kilo artışı bir kilonun altında veya üç kilonun üzerinde ise dikkatli olunması ve gerekli araştırmalar yapılması gerekir. Gebelikte kalori ihtiyacında günlük 300 kcal. artış olur. Zayıf gebelerde 12-18 kilo artışı önerilirken bu değer şişman gebelerde 7-12 kilo ile sınırlandırılır. Normalden az kilo alınması durumunda bebeğin intrauterin gelişme geriliği riski artacağından bu yönden araştırılmaları gerekir.

Aktivite ve Çalışma Yaşamı
Çoğu hasta gebelikte normal aktivite seviyelerini devam ettirebilir. Aşırı fiziksel aktivite ve ağır kaldırmadan kaçınılmalıdır. Hasta yürüyüş, yüzme gibi sporlara devam edebilir ancak rahatsızlık hissetmesi halinde ara vermesi önerilir. Yakın temas sporlarından, abdominal travma, düşmeye sebep olabilecek raket sporlarından, konjenital fetal defektler veya fetal dekompresyon hastalığı yapabilecel dalış sporlarından uzak durulmalıdır.

Sağlıklı kadınlar doğuma kadar çalışabilir. Ancak stresli fiziksel aktivite, uzun süre ayakta kalma ve endüstriyel makinalarda çalışma gebelik sonucunu olumsuz yönde etkileyebilir bu koşullar düzeltilmeye çalışılmalıdır.

Seyahat
Venöz tromboembolizm gebeliklerin 1000’de 0.13-1’ini etkilemektedir ve bu oranın çak seyahati yapan gebelerde daha yüksek olduğu öne sürülmektedir . Hasta venöz göllenme ve olası tromboemboli riski nedeniyle araba veya uçak seyahati esnasında uzun süreli oturma yönünden bilgilendirilmelidir. Genel olarak tavsiye edilen her 2 saatte bir hastanın yürümesi ve bacaklardan venöz geri dönüşü arttırmak için 10 dakikalık molallar verilmesidir. Uygun kompresyon çoraplarını giymek de tromboemboli riskini azaltmak yönünden faydalı olabilir.

Hastaya seyahat esnasında emniyet kemerini takması ancak göbekaltında kalacak şekilde gebeliğe uygun olarak kullanması önerilir.

Yurtdışı seyahati yapacak hastalar gerekli aşılar ve gebelikte yapılıp yapılamayacağı yönünde hakkında doktorlarına danışmalıdır.

Gebelikte bulantı ve kusma
Erken gebelik dönemde öncelikle farmakolojik olmayan yöntemler bulantı ve kusma tedavisi için önerilir. Hastalar yağlı ve baharatlı yiyeceklerden uzak durmalıdır. Ayrıca sık aralıklarla az miktarda yemesi önerilir. Akşamları protein atıştırmalıklar önerilir ve hastaya yatağının başucunda kraker bulundurması böylece sabah uyanınca bunları atıştırması önerilir. Zencefil gibi nutrisyonel tedaviler ve B6- B12 vitamin grubunun kullanımı da bulantıları hafifletebilmektedir. P6 (el bileği) akupressör bantları da bulantıların geçirilmesinde faydalı olabilmektedir. Bu modifikasyonlardan fayda görmeyen hastalarda bulantı için medikal tedavi başlanabilir.

Reflü
Gebelik dönemindeki patolojisi belirsizdir ancak hormonal durumdaki değişikliğe bağlı olarak gastrik motilite etkilenebilir ve buda gastro-özofagial reflüye sebep olabilir. Gebelik döneminde reflü sık karşılaşılan bir yakınmadır. 607 gebenin yer aldığı bir çalışmada bu durumun gestasyonel hafta ile birlikte arttığı izlenmiş; %22 bayan ilk trimesterda, % 39 ikinci ve % 72 üçüncü trimesterda reflü bildirmiştir (19). Tedavide yaşam tarzlarında modifikasyon, antiasid veya alkali karışımların kullanılması, H2 reseptör antagonistleri ve proton pompa inhibitörleri önerilir. Sıvı antiasitler özofagus yüzeyini tabletlere göre daha iyi örterler. Yaşam tarzı değişiklerinde özellikle yemeklerden sonra ayakta pozisyonda durmaları, yatarken baş hafif kalkık olacak şekilde uyumaları, az az sık sık yemeleri, fazla yağlı yemeklerden ve gastrik irritan olan kafeinden uzak durmaları önerilir.

Hemoroid
Hemoroidler rektumun variköz venleridirler. Barsak hareketleri esnasında ıkınma ile agreve
olduklarından kabızlıktan ve uzun süre oturmadan korunma hemoroid oluşumunu önleyebilir. Bir çalışmada gebelerin % 8’nin gebeliklerinin son üç ayında hemoroidal hastalık geçirdikleri gösterilmiştir. Hemoroidler sıklıkla doğumdan sonra geriler.

Kabızlık
Gebelikte barsak transit zamanındaki azalmaya bağlı olarak dışkının katılaşması neticesinde
kabızlık fizyolojiktir. Lifli gıdalar, taze meyve ve sebze ile beslenme ve bol su tüketme şeklinde yapılacak diet modifikasyonu bu problemi çözebilir. Demir takviyesi ile kabızlık agreve olabilir. Eğer diet değişiklikleri yetersiz ise hastalara dışkı yumuşatıcılar verilebilir. Metamusil (psyllium hydrophilic muciloid) gibi besinsel lifler kullanılabilir. Laksatifler nadiren gerekli olur.

Varisler
Hastalara varislerin gebelikte sık karşılaşılan bir durum olduğu herhangi bir tehlike yaratmadığı, uygun komresyon çorapları ile azalabileceği ancak ilerlemesinin durdurulamayacağı anlatılmalıdır.

Sık idrara çıkma
Sıklıkla gebeliğin ilk üç ayında büyüyen uterus mesane üzerine artmış basınç uygulayabilir. Sık idrara çıkma şikayeti ikince trimesterde büyüen uterusun pelvis dışına çıkması ile düzelecektir. Ancak doğuma yakın başın angaje olmasıyla mesaneye baş basısı olması neticesinde sık idrara çıkma şikayeti geri dönebilir. Eğer idrar yaparken yanma hissi de var ise enfeksiyon araştırılmalıdır.

Vajinal akıntılar
Hastalara vajinal akıntılardaki artışın gebelik döneminde sık karşılaşılan sık bir fizyolojik değişiklik olduğu anlatılmalıdır. Eğer akıntı, yanma, kötü koku, beraberinde dizüri mevcut ise enfeksiyon yönünden araştırılması gerekir. Vajinal kandidiazisi olan gebelerde 1 hafta topikal imidazol uygulanımı efektif bir tedavidir. Vajinal kandidiaziste kullanılan oral tedavilerin gebelik döneminde etkinliği ve güvenirliliği belirsiz olduğundan kullanılmamalıdır.

Round Ligaman Ağrısı
Sıklıkla hastalar round ligamanın spasmına bağlı hareketle ilişkili keskin kasık ağrıları hissedeceklerdir. Bu sıklıkla uterusun dekstrorotasyonuna bağlı olarak sağ tarafta hissedilir. Lokal ısı uygulama veya asetaminofen kullanımı ile rahatlayabilir.

Sırt Ağrısı
Hastalara suda egzersiz yapmanın, masaj terapisinin ve bireysel veya toplu olarak sırt bakımı kurslarının gebelik dönemindeki sırt ağrılarını azaltabileceği anlatılmalıdır. Aşırı kilo alımından kaçınmak sırt ağrını büyük oranda önleyecektir. Sırt kaslarını kuvvetlendirici egzersiz yapmak da yardımcı olacaktır. Postür önemlidir ve rahat alçak topuklu ayakkabı giyilmelidir.

Senkop
Uzun süre ayakta kalmalarda büyüyen uterusun bacak venlerine bası yapması ile venöz göllenme oluşma riski vardır. Bunları önlemek için varis çorapları giyme, baldırlara masaj uygulama yapma venöz dönüşü arttırabilir. Gebeliğin ileri haftalarında gebelerde medikal değerlendirme veya ultrason muayenesi esnasında supin hipotansiyon problemi oluşabilir. Sol yana dönük olarak yatma inferior vena kava üzerindeki ağırlığı ortadan kaldıracaktır.

Seksüel aktivite
Seksüel aktivite sıklığı ile perinatal mortalite arasında bir ilişki saptanamamıştır . Gebelere seksüel aktivitenin herhangi bir kötü sonuçla ilişkili olmadığının ve gebelik sürecinde bir yasaklama olmadığının bilgisi verilmelidir.  Erken doğum riski olan veya önceden gebelik kaybı olan kadınlara seksüel aktiviteden kaçınmaları önerilebilir.